Gelişen prodüksiyon dünyasında zaman içinde kiralama şirketlerinin önemini vurgulamak gerekir. Örneğin; bir kameranız var. Hareketli sahneleri, karanlıkta yapacağınız çekimleri, gün ışığında durağan çekimleri aynı kamerayla yapıp mükemmel sonuçlar alamayabilirsiniz.Önemli olan yapmak istediğiniz işeen uygun kamerayı bulabilmektir.İşte tam da bu noktada Özgür Mısral gibi sektörde birçok başarılı işlere ekipman sağlayan kişileri bulmak gerekir. Özgür Mısral’ın sahibi olduğu kamera kiralama şirketi Filmarka size en uygun çözümü bulabilmek için çalışıyor.
Özgür Mısral mühendislik eğitimi görmüş, bir endüstri mühendisi olmasına rağmen kameralara hep ilgi duymuş. Hatta bu ilgi 15 yaşından beri devam etmekte. İlk olarak kurgu yaparak başladığı mesleğe kendini geliştirerek yönetmenlik ve yapımcılık yaparak devam etmiş.Teknolojiye olan ilgisi ile birlikte tüm yeniliklerin sıkı bir takipçisi haline gelmiş. Kendi işlerini yaparak farklı birçok ekipmana sahip olduğunu farkettiğin de bu ekipmanları kiralamaya karar vermiş. Yani Özgür Mısral – Filmarka serüveni böylece başlamış oldu. Kendisiyle yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyorum.
Bir profesyonel olarak iyi bir kamerayı nasıl tanımlarsınız?
Bu işe montajdan başlayan biri olarak benim için en önemli olan şey pos prodüksiyonda kameranın bana sağladığı avantaj. Yani teknik olarak konuşmak gerekirse, veriyi sıkıştırılmamış bir kodek ile alabilmek gerekir. Kameranın logaritmik çekebilme özelliğinin mutlaka olması, renk düzeltmeye imkan vermesi.Post prodüksiyon bilincinin de gelişmesiyle artık buna imkan sağlayamayan kameraya,kamera demek de pek mümkün değil.
Bir görüntü yönetmeni olmadığım için herhangi bir kameranın ergonomisiyle pek ilgilenmedim ama tabii bu bir kamera için en önemli noktalardan biri. Bir görüntü yönetmeniyle kamera arasındaki bağ çok önemli. Kamerayı sevmeli ve kameranın neler yapabileceklerinin farkında olması gerekir. Bu noktada Blackmagic Design’ıngerek setteki performansı gerekse post prodüksiyondaki başarısı hiç de göz ardı edilebilecek bir şey değil.
Neden Blackmagic Design?Blackmagic Design’ı duyunca yüzümde bir tebessüm oluşuyor. Bu konu hakkında günlerce konuşabilirim. Kamera seçerken yaptığınız işe en uygun olanını seçme kgerekir. Tabii bir de bütçe faktörü var. İşin içine bütçe ve kalite aynı anda girince Blackmagic Design akla gelen markaların öncülerinden biri. Blackmagic Design mevzu olunca duygusal davranmamam işten bile değil. Çünkü zamanında küçük bütçelerle kaliteli işler yapmam gerekti ve Blackmagic Design sayesinde bunu başarabildim. Bu benim için dönüm noktası oldu ve Blackmagic ile tanışmış oldum. Sonrasında çıkan ilk kameraları ilk satın alanlardan oldum. Sanıyorum benden daha çok bu kameraya gönülden bağlı ve bu kadar çok Blackmagic kameraya sahip olan bir başkası yoktur.Benim için duygusal anlamını bir kenara bırakıp teknik konulara gelecek olursak ProRes kodek, 4.4.4 sıkıştırmasız xq dahili ayıt imkanı, heral de herkesi etkileyen bir özellik. Bu fiyata dahili raw çekebilen bir kamera bulmak biraz zor gibi duruyor.
Blackmagic kameralarıyla çalışmak nasıl bir his?Sizi en çok etkileyen özelliği ne oldu?
Kendi mütevazi bütçesiyle sektörün büyük abilerine kafa tutmuş bir kamera diyebiliriz. Belki yerini almadı ki alması da beklenen bir şey değil ama sonuç olarak birçok şeyi değiştirdi. Blackmagic kameralarla büyük bütçeli sinema filmleri,reklam filmleri, televizyon programları çekildi mi? Bu sorunun cevabı sektörün büyük markalarıyla kıyaslandığında az olabilir ama asıl soru; Blackmagic Design, imkansızlıklar içinde çekilmeye çalışılan kaç öğrenci filmi, kaç festival filmi,yönetmenin, yapımcının imdadına yetişti?Bu sorunun cevabı pek çok şey ifade ediyor sanırım…
Da Vinci Resolve kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız kameranızın Da Vinci ile performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Artık neredeyse tüm sinema kameraların logaritmik çekmesiyle birlikte Da Vinci de artık hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yerini aldı. Artık belgesel projelerinde bile Da Vinci mutlaka kullanılmaya başlandı ve kullanım yaygınlığı açısından rakibinin de olmadığını düşünüyorum. Blackmagic kameralara ilgi duymamın ve yatırım yapmamın sanırım bir nedeni de bu yazılımın kendilerine ait olması. Böylece kamera ve yazılım birbirini destekleyecek şekilde çalışıyor.
Büyük Hollywood projelerinde bile bu yazılım kullanılıyor. Örnek vermek gerekirse hepimizin bildiği renkleriyle ünlü Avatar filmi bu programla renklendirildi ve bu adamlar kamera yapma iddiasındaysa ki bunu şimdiden görebiliyoruz, demek ki bunu en iyisini yaparak başaracaklardır.
Bence “Color Correction” artık neredeyse işin yarısı demek. Çok iyi görüntü yönetmeniyle çekilen çok iyi işler bile kötü bir renkle rezil olabiliyor maalesef. Bunu daha önce birçok defa gördüm.Mutlaka eklemek istediğim bir notum olacak. Elbette ki kamera, lens ve yazılım hepsi nihayetinde teknolojik oyuncak. İyi bir ekibin elinden çıkmadığı sürece herşey boş laf. Asıl olan etrafınızda mutlu ve işine saygı duyarak çalışan insanlar.
Kaynak: Broadcasterinfo Haziran Sayısı
http://www.broadcasterinfo.net
Donec faucibus enim vitae volutpat sollicitudin. Mauris gravida nulla turpis, sit amet feugiat magna laoreet nec. Phaselus ut velit at tortor euismod placerat. Sed vulputate quam vel convallis convallis.